2 ayı biraz geçmiş bir insan yavrusuyla birlikteyim ve sanki ezelden
beri benimle. Beni görmeyince huzursuz olan, of tamam tamam hayli
sinirli olan bu bebe, tam bir meme delisi ve böyle olması çok hoşuma
gidiyor. Kıyametleri koparırcasına ağlarken bile memeyi gördüğü an
dünyalar onun oluyor ve gülmeye başlıyor.
Artık bizimle konuşuyor, hele bi'tane arısı var, onunla baya sohbet ediyor. Bazen konuşurken uyuyakalıyor.
Ha bu arada uykuya dalarken etinden et koparmışcasına ağlıyor ama alıştık artik.
Elleri
çok tatlı ve bunu kendisi de farketmiş olacak ki sürekli bir el yeme
arzusunda. Üstelik şapur şupur. Resmen canım çekiyor :)
Omuz
üzeri etrafı keşfetme en büyük zevki. Öyle ki, pazar, market, mağaza,
avm dinlemiyor basıyor yaygarayı. Omuza gelince ağzını burnunu yuttuğum
sarkıtıyor alt dudağı, dil de dışarıda, ne var ne yok seyrediyor etrafı.
Koca gözlü prensesim, tarçınlı kurabiyem
o güzel kokun,
tamam bazen kusmuk kokuyorsun ama napalım, sanki yüz yıldır falan
benimle gibi. Uyurken bile özlediğim, kalksa da yıksa yine ortalığı
dediğim misbebeğim benim, iyi ki hayatımdasın, her an özlediğimsin ve evet perdeler hep aynı annecim :))
Bu arada bu 1 ay içinde Mamaroo'nun hayatımızı nasıl kolaylaştırdığını anlatamam. Artık o Pera'nın cici annesi :)