Irregular Choice Tarzı Ayakkabı Süsleme

Irregular Choice'un ayakkabılarını bilmeyen, hatta onlara bayılmayan yoktur sanırım :)

Ben de o papuçlara bayılan biri olarak, evdeki renksiz, ruhsuz ayakkabımı neşelendirmeye çalıştım.

İşte sonuç,

A46 & Tuvanam Özel İndirimi

Geçtiğimiz haftasonu, cıvıl cıvıl tasarımlarla beni benden alan A46&Tuvanam'ın merkez ofisindeki özel indirim partisine katıldım. İndirim ama ne indirim! 
Gözlerimizin bayram ettiği o gün, bir de cici mi cici bir etek kaptım :)

Kukileta'nın o gün için hazırladığı stand ve DJ Mert Levent'in müzikleriyle hem tatlandık, hem eğlendik.
En yakın arkadaşımın düğünü için de 15 Ocak'a kadar devam edecek bu olağanüstü indirim furyasını bir kez daha ziyaret edeceğim :)

Sizin de yakınlarda katılacağınız özel günler varsa bu indirimi kaçırmayın.
Adres:Yeşilce Mah. Dalgıç Sk. No: 19/4 Gümüş Han Seyrantepe / İstanbul

Yeni bir yıl yaklaşırken, istedim de istedim :)

Wishlistlerin havada uçuştuğu bir Aralık geleneğine ben de katılmasam olmazdı :) İşte yeni yıldan benim isteklerim,

1- 2 Ters 1 Düz'ün bu farklı tuniğini üzerimden hiç çıkarmam diye düşünüyorum :) Tıpkı Koi Fish somon kazağım gibi :)
2- E malum, her yeni evli gibi ev için de isteklerim var :) Özlem Tuna'nın 'Kairos' koleksiyonundan bir parça evimin olmalı :)
3- Yeni yıl ruhuna uygun bu geyik broş, Zeckie'den.
4- Yargıcı'nun bu paltosuyla aşk yaşıyorum, bu net!
5- Teknoloji ile ilgili ve de sosyal medya kullanıcıysanız iPhone 4S istemeniz gayet doğal. Kocişkonun erken Sevgililer Günü hediyesi oldu ♥ :)
6- Elinde yumaklarıyla annemi hatırlatan, Ceylan ZİGOŞLU tasarımı bu kırmızı kazağı giymeye bile kıyamayabilirim.
7- Gecikmiş bir istek ama bu Dr. Martens ile yeni yıla çok daha pozitif girebilirim :) Kocişko aldı ♥
8- Mutlu Mutfak Önlükleri'nin önlükleri yanı sıra bu fırın eldivenleri de beni benden alıyor :) Mis gibi yemekler yapıp, kocama bu şirin eldivenlerle servis yapmak var hayalimde :)
9- ByWonderland'in bu Momiji Coco'su bana uğur getirsin!
10- Nazra Jewels'in 'Scrapbook' koleksiyonunda aklı kalanlardanım. Bilekliği var ama bereket damlasının kolyesine asla hayır demem :) Bilekliğin getirdiği uğuru anlatmama gerek yok ;)
11- Önce rengine sonra maharetine vuruldum, Cafissimo, gel mutfağımın başköşesine kon! Tchibo. Canım Sıla ve canım Serap, tam da mutfağımın başköşesine kondurdu ♥
12- Siyah.. Her zaman zarif, her zaman şık! Feray KANPOLAT tasarımı bu elbise dolabımın vazgeçilmezi olur.
13- Brizo Marin'den bu yastık, evimin en değerlisi olmaya aday!
14- Rahatına düşkün biriyim ve daha da rahat olmam için bu NIKE'ler benim olmalı! :)

E tabi tüm bu isteklerin başı sağlık..
Not: İkinci listede görüşmek üzere ;)

Make-up Designory

Mini kahvaltı eşliğinde dinliyoruz anlatılanları. En önemlisi gözlemliyoruz. Ekibin heyecanı ve pozitif enerjisi hiç bitmesin diye geçirdim o gün içimden.

Öğreniyorum ki, eğitim odaklı olan MUD, Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter gibi filmlerde kullanılan plastik makyajları yapıyormuş. 

En önemlisi, ürünler mineral bazlı. Bu benim için oldukça önemli, çünkü mineral bazlı olmayan her ürün yüzümde problem yaratıyor.

Ülkedeki en büyük makyaj okulu olan MUD, belli noktalarda satış haricinde eğitim de verecek. '5 dk.da çık' makyajından, profesyonel makyaja kadar her türlü makyajın eğitimini vermek için bekliyorlar.

MUD ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

Sanemiko Showroom Açılıyor!

Cıvıl cıvıl, rengarenk bir ayakkabı.. Gelin ayakkabım..

Önceleri şaşırıyor çokları, sevinçle, çığlıkla karşılıyorlar ayağımdaki güzellikleri :)

Yaratıcı mı yaratıcı, samimi, deli dolu, yetenek kumkuması Sanem Sevgen'in marifetleri gelin ayakkabılarıyla sınırlı değil. Bloguna ışınlanırsanız, ne kadar haklı olduğumu görür, tablolara taş çıkaran çizgileriyle sizi kalbinizden nasıl vurduğuna hayret edersiniz.

Ayakkabılarım elime ulaştığında yaşadığım heyecanı anlatmam imkansız. Özel kutusunda ve aksesuar desenli ayakkabı torbalarıyla gelen bu ciciler şu an evimizin baş köşesinde duruyor ve her gelenin elinde uzun uzun inceleniyor ;)

İşte şimdi Sanemiko, attığı tüm güzel adımlara bir yenisini daha ekliyor ve İzmir'de ilk mağazasını açıyor. İlk diyorum çünkü, İstanbul'da da bir mağaza bekliyorum ondan :) 

 

SANEMİKO SHOWROOM
Talatpaşa Cad. No : 2 Perk Apt.
K: 2 D: 8
ALSANCAK İZMİR

 

Sanemiko'nun Facebook sayfasından da modelleri görebilirsiniz. 

Sanemiko Shop.

İzmir'deyseniz açılış partisini kaçırmayın derim ;)

Fotoğraflar, Heval Hazal KURT

OLAY var! ;)

Kapım çalınıyor..

Eğlenceli ve yaratıcı, bol muhabbetli, güzellik sırlarının paylaşıldığı günün hatırası elimde :) Niye burasını şöyle yapmışım, keşke ağzını böyle yapsaydım, saçı da şöyle olsaydı'lar havada uçuşuyor.

O gün, Defne Samyeli'nin zekasına, cildine duyduğum hayranlığı bir yana bırakırsak, OLAY Total Effects'in en ilgi çekici özelliği, benzerlerinden farklı olarak içerdiği 7 farklı yaşlanmayı geciktirici ve cildi koruyucu bileşeni ile cildi yenilemesi.

Koyu bir sohbetin ardından Seramik sanatçısı Alev Araslı ve Aylin Bilgiç eşliğinde kilden masklarımızın başına geçip, ciddiyeti de bir kenara bırakıp, masklar üzerinde şımardık da şımardık.

İnsanoğlu yüzyıllardan beri heykel pürüzsüzlüğünde bir cildin formülünün peşinde ama biz o günlük formül arayışımıza ara verip, şeker mi şeker Alev hanım ve Aylin hanım ile harika bir gün geçirdik.

OLAY'ı annem uzun süredir kullanıyor ve benim de kullanmam için baskıda bulunuyordu. İşte o gün benim miladım oldu ve şu aşamada sıkı bir OLAY kullanıcısıyım ;)

Happy Hours at Cashmere in L♥ve

Geçtiğimiz cumartesi Bebek'te bulunan Cahmere in Love'ın ofisindeydik. Birbirinden leziz ikramların tadını ve görüntüsünü beğenince ortaya üstteki kare çıktı :)

O gün, Esra Bezek'in kaşmiri nasıl anlamlandırdığını yakından görmüş olduk. Soğuk havada sıcacık kalmayı ama ille de şık olmayı istiyorsanız, Cashmere in Love doğru adres!

Ayrıca o gün tanıma fırsatı yakaladığım Buja aksesuarları da oldukça ilgimi çekti. Özellikle zarif yüzük ve kolyeleri wishlistte ilk sırayı alır! :)

Küçükbebek cad. Çınar apt. 16/7 Bebek

info@cashmereinlove.com

t. +90 (212) 263 94 74

Sorumlu Blog: Van'ın Yeni Yılı #yeniyildavan

Sorumlu Blog olarak, Van'ın yeni yılını onların en ihtiyacı olan paketlerle kutlamayı ön görüp, bu yüzden ilgili firmalara ulaşmak adına yeni bir adım atıyoruz.

Şöyle ki,

Yeni bir yıla girerken hepimiz yeni heyecanlar yaşıyor, yeni kıyafetler seçiyor, yakınlarımıza hediyeler düşünüyoruz. Van ise, yalnızca 'yeniden' doğmayı bekliyor.

Uzun araştırmalar ve Sorumlu Blog üyelerinden Deniz ile Berkant'ın 'yerinde' incelemelerinin ardından Van için en önemli ihtiyaçlar şöyle sıralanmıştır;

1)Kreş

2)Egitim Merkezi

3)Psikolojik Merkez

4) Etüt Merkezi

Bu 4 merkezin kurulumu icin gereken tüm ihtiyaci bir "paket" olarak isimlendirdik. Özellikle okul ve ofis malzemeleri ihtiyacindaki bu projede Oylum Yüksel tarafından katkısı sağlanan Office1 Superstore tedarikçimiz olmuştur fakat herhangi bir sponsorluk konumunda degildir.

• VAN SOSYAL HİZMETLER İLÇE MÜDÜRLÜĞÜ Erciş’te kurulacak kreş, psikolojik merkez, eğitim merkezi ve etüd merkezi için Sorumlu Blog takipçilerinin destek ve yardımlarını bekliyor.
• Bu merkezler için gerekli olan ihtiyaçlar bizzat  Erciş Sosyal Hizmetler ilçe Müdürü Şafak Aydın tarafından Sorumlu Blog’a iletildi.
• 2 adet 10.000 kişilik konteynır kentte kurulacak olan bu merkezlerin ihtiyaçları Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından belirlendi.
• Buna göre  4 acil ihtiyaç paketi var, ilk etapta hedefimiz bu paketlerden 10’ar adet sağlanması.

Birazdan bahsedeceğim paketlerle ilgili olarak,

• Paketlerin  fiyatlandırması Office1Superstore tarafından teslimat dahil, karsız fiyatlarla oluşturulmuştur.
• Paket içerikleri ile ilgili detaylı bilgi almak isteyenler sorumlublog@gmail.com ’a mail atabilirler.

Henüz ne yaşadıklarını bilmeyen, bu travma ile yaşamak zorunda kalan minikler, çadır önlerinde oynuyor..

Onlara en büyük destek psikolojik açıdan olacaktır..

 

PEKİ BU YARDIMA NASIL KATILABİLİRSİNİZ?

*   Paketlerden bir veya birkaçını sağlayabilecek olan firmalara bu postu sosyal medya ya da şahsi kanallarınızı kullanarak ileterek, Sorumlu Blog’un firmalara ulaşmasına yardımcı olarak.

*    Bir kişi olarak belki elinizden bir şey gelmiyor ama bir araya gelip bir paketi de siz sağlayabilirsiniz. Çalıştığınız şirkette, oturduğunuz apartmanda belki büyük ailenizin tüm fertleriyle bir araya gelip paket bedelini  toplayararak siz de bir paketin sahibi olabilir, Van’da bir kreş ya da eğitim merkezini kurabilirsiniz.

ÖNEMLİ

• Bu yardım kapsamında her hangi bir fon ya da hesapta para birikmesi söz konusu değildir, 4 paket seçeneğinden seçilen paketin bedelini sağladığınızda o paket Office1 Superstore’dan direkt hazırlanıp Van’a yola çıkacaktır, o sebeple paket bedellerinden az miktarlar için Sorumlu Blog’a başvurulmaması rica olunur.

• Ağırlıklı olarak okul ve ofis malzemelerinden oluşan paketlerin içerikleri hakkında detaylı bilgi almak isteyenler (ürün sayısı, ürün çeşitleri, adet fiyatlar vb.) sorumlublog@gmail.com adresine yazarlarsa,  Office1 Superstore tarafından bilgilendirileceklerdir.

•  Sorumlu Blog bir dernek ya da vakıf olmadığından hiç bir şekilde para toplanmasında  ya da paranın transferinde aracı olmayacaktır. Sorumlu Blog paket içeriklerine müdahale etmemiştir, içerikler Van Erciş Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüğü tarafından belirlenmiştir. Sorumlu Blog yalnızca ihtiyaç duyulan paketleri takipçilerinin de yardımıyla tedarik edebilecek kişilere iletmek ve yardım yapmalarını sağlamak amacındadır.

• Paket bedelini toplayıp 4 paketten biri ya da bir kaçını bağışlamaya talip kişi/grup ya da firmalar, bağışlamak istedikleri paketi  sorumlublog@gmail.com adresine iletmeleri halinde paket içerik ve ödeme bilgileri için Office1 Superstore ile bağlantıları sağlanacaktır.

• Her paketin kimler tarafından bağışlandığı paketler satın alındıkça bu sayfada açıklanacaktır. Bu sebeple bağışta bulunmak isteyen kişi, kurum ve grupların bir isim ya da rumuz bildirmeleri bizi mutlu eder.  (Örneğin Azra Apt. / Azra Ailesi /  Azra Holding / Azra Okulu gibi)

• Bağış yaparken yardımlarımızın doğru yere ulaşıp ulaşmadığı her zaman en büyük endişemiz olmuştur.  Bunu göz önünde bulundurarak, Sorumlu Blog satın alıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığınız paketleri ulaştığı ve kurulduğu yerde fotoğraflatarak, yayınlayacaktır. Bir paket demek binlerce kişi demek..

Haydi şimdi Van için, ilgili kişilere ulaşma zamanı. Hadi siz de bizle elele tutuşup, bu kampanyayı yaymamıza destek olun. #yeniyildavan kreşlere, sınıflara, psikolojik ve sosyal merkezlere sahip olsun!

Fotoğraflar: Abdurrahman Antakyalı (AA)

ve

Havva Sokullu

 

Gönlümdeki Osman Hamdi Bey

Osman Hamdi Bey..

Benim için değeri ölçülemeyecek bir figür. Öyle ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda temsil edilen oyun sırasında gözyaşlarımı tutamadım.. 

Onun arkeolojiye, resme bağlılığı beni hep derinden etkilemiştir. Osman Hamdi ile ilgili yazdığım, onu anlatmaya çalıştığım yazı için tıklayınız.

"Gönlümdeki Osman Hamdi Bey" adlı oyunun beni böylesine etkilemesinin sebebinin, figürlü resmin ilk temsilcisi, müzeci, arkeolog ve Sanayi-i Nefise Mektebi'nin kurucusu Osman Hamdi Bey'i tanırdım tanımasına ama onun hiç bilinmeyen yönlerini, aile yaşantısını, arkadaşlık ilişkilerini ve aşklarını da anlamak olduğunu düşünüyorum.

Hep, saygı duyulması gereken bir figür olduğunu düşündüğüm Osman Hamdi Bey ile tanışıp, bir birey olarak varlığını kabul ettiğim an, oyunun sonunda avuçlarım patlayıncaya kadar alkışladığım andı. Tabi harika oyunculuğu ile Tolga Yeter'e şapka çıkarmak lazım..

Oyun başladığında, Tolga Yeter'i Osman Hamdi rolünde benimseyemedim bi'kaç dakika ama Tolga Yeter, rolünün hakkını 'yeter'ince verdi ve deyim yerindeyse bizi ağlatana kadar oynadı.

İlk perdenin neşesini, heyecanını, 2. perde de oyun da bitecek ve Osman Hamdi gidecek endişesiyle mi izlediğimden nedir, hüzün aldı. 

Dramaturgluğunu Özge Ökten’in, sahne tasarımını Nilgün Gürkan’ın, kostüm tasarımını Feyza Zeybek’in, müziğini Selim Can Yalçın ve Barış Manisa’nın, ışık tasarımını Kemal Yiğitcan’ın, efekt tasarımını Nesin Coşkuner’in yaptığı oyunda; Aslı Narcı, Ayşen Çetiner, Tolga Yeter, Engin Gürmen, Vildan Gürelman, Emre Narcı, Enes Mazak, Nurseli Tırışkan, Cem Uras, Ceysu Aygen, Murat Derya Kılıç, Yağız Pala rol alıyor.

Kostümler için Feyza Zeybek'i birebir tebrik etmek isterdim. Modellerin yanı sıra, kostümlerin sanki bir tuvalmişçesine fırça darbeli boyalı hallerini çok beğendim.

Oyunun fragmanını buradan izleyebilirsiniz.

"Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar" sergisi Pera Müzesi'nde 8 Ocak'a kadar gezilebilecek.

Ayrıca İstanbul Arkeoloji Müzesi, pazartesi günleri hariç ziyaretinize açık, özellikle Osman Hamdi Bey salonunu gezmeyi unutmayın. Oyunun sonunda da haykırdığı gibi İskender Lahdi'nin yurtdışına götürülmesine karşı çıkmıştır. Lahdi, müzede görebilirsiniz. 

"İskender Lahdi bizim topraklarımızın malıdır. Bizim topraklarımızda kalacaktır. Aksi halde lahdin içine girer, intihar ederim. Lahdi alan cesedimi de birlikte alır."

İlk fotoğraf, İstanbul Arkeoloji Müzeleri.

Diğer fotoğraflar, http://tiyatrodunyasi.com/

Bloggers & Designers 2: Feray KANPOLAT "Özgür Drapeler"

BUILDING tarafından düzenlenen ve bu yıl 2.si yapılan Bloggers & Designers projesinde -iyi ki de- Feray Kanpolat ile eşleştiğimi daha önce söylemiştim. İş disiplini, farklı çizgisi, kocaman güzel kalbi için önce Feraycığıma, muhteşem fotoğraflara imza atan ve bu projede her birimizi fotoğraflayan İdris Ekinci'ye, ayakkabı ve çanta sponsorumuz FLO'ya teşekkürlerin en büyüğü :) Ve elbette Gizem Baş'a, proje için verdiği sonsuz emek için..

Poz vermeyi pek sevmeyen beni bile dize getiren yetenekli İdris'in fotoğraflarını web sayfasında incelerken, bilgisayarınızın sesini açmayı unutmayın. Unutmayın ki arka plandaki o müzikle her bir karenin aslında yaşadığını keşfedin. Fotoğrafa değil de fotoğrafın çekildiği o ana bakın. İdris, sizi konsere, tiyatroya götürüyor, ardından bir alışveriş merkezinde sizinle turluyor, dişçide soluklanıyor, doğanın güzelliklerini gözünüze sokuyor, şehre en güzel yerden bakmanızı sağlıyor..

 

Feray'ın tasarımlarına baktığımda, en beğendiğim detay olarak drapeler çaparken gözüme, en çok onları özgür bırakmasını seviyorum. Ruhumu dinlendiren heyecanı, iyi niyeti ve karakteri ile Feray'ı size anlatırken çok mutluyum.

Kendisi gibi naif çizgiler taşıyan tasarımlarını, uçuşan kumaşlarla hayata geçiren Feray, 1981 İzmir doğumlu. Bornova Anadolu Lisesi'ni bitirdikten sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam bölümününe girdi. 

Üniversite egitiminden sonra İstanbul'a yerleşip, bir süre okullarda Seramik ve Sanat eğitmeni olarak çalıştıktan sonra moda tasarımıyla yakından ilgilenmeye başladı. İstanbul Moda Akademisi'nde iki yıl süren Moda Tasarımı eğitimi aldı. Bu eğitim süresince ünlü markalarla ortak projeler gerçekleştirdi. Mezuniyet projesi İFW 2010'da sergilendi. 

Yeniköy ofis-mağazasını açar açmaz orada olup, hayallerini nasıl kağıda ve oradan da kumaşlara aktardığını yerinde keşfedip, sizlerle paylaşacağım. Bu paylaşım için de, Feray'ı tanıdığım ve tasarımlarını bildiğim için çok heyecanlıyım.

Tasarımları "feray kanpolat" markasıyla Akmerkez Fashion Up Pop Up Store ve Building Galata'da satılmaktadır. Çok yakında Yeniköy'de açılacak olan ofis&mağazasında da hizmet vermeye başlayacak.

Nazra Jewels

Bebek Şenliği'nde yanıma heyecanı gülen yüzlerine yansımış, iki güzel hatun gelirken böyle güzel bi'markanın ortaya çıkacağını henüz kavramış değildim. Nazra'nın 'Bakış' anlamına geldiğini de o gün öğrendim..

O heyecanlı gözleriyle hikayelerini anlatan bu iki güzel hatunun tasarımları, şimdilerde ünlülerin ve farkı sevenlerin boyunlarını, bileklerini, kulaklarını süslüyor. Blonde Salad Chiara, Adriana Lima, Gülben Ergen, Özge Ulusoy ve daha bir cok ünlü ismin üzerinde gördük. Simdilerde İstinyepark ve Akmerkez Beymen Blender'da satılıyor ama yakında online satiş ve showroom geliyor, benden söylemesi ;)

Bu harf yüzükleri görmüştüm o zaman ellerinde ki sonradan öğreniyorum, bu koleksiyonun adı: Alphabet..

Geçtiğimiz hafta Pera Residance'de gerçekleşen tanıtımlarında da o heyecanlı gözleri, yaratıcı fikirleri hala devam ediyordu. Işıkları hiç sönmesin, Aslınaz Kazaz ve Nadin Vanlıoğlu Taş'ın..

Scrapbook, Alphabet ve Wishlink koleksiyonlarının ardından yeni koleksiyonları ''Frame'' ile beni benden alan Nazra, sizi de kendine bağlayacak. Scrapbook koleksiyonunda yer alan bu kolyelerin uğuruna şimdiden inandım.

Ya Frame? Sevdiklerimizi ölümsüzleştirip, çerçevelere sığdırdık yıllarca.. Bu koleksiyon da sevdiklerini, kendilerini bir çerçevede saklamak isteyenler için..

Nazra Jewels
Nazra Jewels Facebook Sayfası

Sorumlu Blog 1 Aralık'ta Marmara Forum'da

“Sorumlu Blog: Bize iyi kalbin gerek” sergisinin 17 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında Marmara Forum Alışveriş Merkezinde olacağını size buradan haber vermiştim. Şimdi ise 1 Aralık perşembe akşamı biz Sorumlu Blog üyeleri olarak sizleri orada bekliyor olacağız. 1 Aralık Dünya Aids gününde gerçekleşecek olan bir çok etkinlik var. Sizler de sorumlu blog üyelerinden ben, Styleboom, Mia, Sıla Yılmaz, Koray, Zet Fashion, Serapla Moda, Can Direkli, Billur Saatçi ile sohbet etmek, sergideki fotoğraflarımızı beraber gezmek isterseniz sizi de bekliyoruz.

M.A.C artistleri tarafından arzu edenlere body paint standlarında kırmızı kurdeleler çizilecek, tenlerimize uygun Viva Glam rujunu bulmamızda yardımcı olacaklar, üstelik bu rujların geliri de AIDS fonuna aktarılacak..

Biz “Sorumlu Blog” üyeleri 1 Aralık perşembe akşamı saat 20:00 – 21:00 arası Marmara Forum Avm’de sergi alanımızın yanındaki Illy Cafe’de sizleri bekliyoruz..

Dockers'la Araziye İndik

 

Araziye indik dediysem lafın gelişi o.. 

Biz 4 kafadar, Indiana Jones hesabı ünlü bir alışveriş merkezine dalıp, kayıp hazineyi Dockers mağazasında bulduk.

Önce bahsi geçen kafadarları tanıyalım..

Market de dahil olmak üzere her yere topuklu pabuçlarıyla arz-ı endam eden kızımız Serap, çok önemli bir görev için, kısa süreliğine de olsa, botları çekti ayağına ve doğru göreve koştu. Sırt çantasında pek değerli kitapları ve belinde metresi ile Dockers'taki gizli hazineyi keşfeden ilk bloggerlardan..

Botları çekmiş ve deyim yerindeyse "arazi" kıyafeti giymiş bu hatun, nam-ı diğer Cindrella, arkadaşlarıyla alışverişe değil bizimle hazineyi fotoğraflamaya geldi. Onun bu şıklığı sizi şaşırtmasın, zira kendisi her daim böyle.. Ne giyse, ne taksa kendine uydurur, kıyafet ona değil o kıyafete anlam yükler.. Ve elinde metresi hazineyi ölçüp, biçer..

3. kafadar başarılarını dünyaya duyurmuş bir blogger, Zet. Bu şirinlikle bakınca o, kazıya değil lunaparka gitmek istiyorum o ayrı, ama yıllanmış 'dede' şapkasıyla hocam onu görse, şapkasına bir servet yatırır ve o şapkayı özel kazıları için kullanırdı. Vintage tutkusunu hazine avcısı kılığına girdiğimiz o gün de gösterdi ve şıklığını hiçbir şey bozamadı. Elinde fırçası, Dockers'ın tozunu atmaya geldi..

Ve ben.. Hocalarımın o çok beğendiğim 'Dockers' pantolonlarını kapmış gibi bir gülümseme yerleşmiş hınzır yüzüme. Ne olursa olsun ama metrem bile pembe olsun, tozun toprağın kahvesine inat..

Bulduğumuz hazinenin bi'kaç parçasını inceledik.

Arazi günleri böyle geçer..

Buluntunun gün ışığına çıkmasına sevinilir, ardından iyice temizlenir, tarihi anlamı yüklenir, tüm ekip başında. Biri de fotoğraflar o anı..

Kızlar yeni koleksiyonu inceliyor..

Dockers 1986 yılından beri, hem ofis yaşantısında takım elbisenin yerini alacak hem de

günlük hayatta kullanılabilecek alternatifler sunarak erkeklerin favorisi haline gelmiştir. Dockers Khaki pantolonları ise yeni bir giyim tarzının öncüsü olmuş ve dünya erkeklerini takım elbise zorunluluğundan kurtarmıştır. İş hayatında birçok iş kolunda rahatlıkla giyilebilen çok yönlü kıyafet yelpazesi ile Dockers, sanayi devrimi sonrasında erkeklerin dünyasına renk katmıştır.

Günümüzde pek çok erkeğin gardırobunda çoktan yerini alan Dockers Khaki’lere ister kumaş pantolon, ister jean muamaelesi yapabilirsiniz. Öyle ki, istediğiniz tarz bir ayakkabıyla gideceğiniz yere anında uyum sağlayan bu pantolonların sadece erkekler için olması üzücü pek tabi..

Bu zorlu (!) araştırma sürecimizde üzerimizden hiç çıkarmak istemediğimiz Dockers ürünlerine ve Dockers İstinye Park mağazası çalışanlarına teşekkürler..

Dockers web sayfası için buraya,

Facebook sayfası için buraya,

Twitter hesabı için buraya tıklayabilirsiniz.

Bizim kızlar bu işi çok sevdi, Didyma'nın Medusa'sı, hani o gözlerine bakınca taşa çeviren yılan saçlı ölümlüyü araştırmaya devam ediyorlar şimdilerde..

Dockers’la özdeşleşen Khaki pantolonların ortaya çıkış hikayesine kısaca değinecek olursak;

Hindistan'da toz anlamına gelen Khaki'nin tarihi, bu ülkedeki İngiliz kolonisine kadar uzanıyor. Khaki, yani toz rengi pantolonlar resmi olarak ilk kez 1867'de Britanya askerleri tarafından giyiliyor ve ardından bütün Britanya Krallığı ordularının ve ABD'nin 1. Dünya Savaşı'na katılan birliklerinin üniforması oluyor.

2. Dünya Savaşı'nda ise ABD askeri gücünün Khaki üniformalarının rengi yeşile döndü ve bu olay orijinal Khaki pantolon fikrinin temelini oluşturdu. Bu tarihten sonra Khaki bir rengin ötesinde bir pantolon tarzı oldu. Ardından gelen dönemde militer giyim tarzı Hollywood'da hızla yayıldı.1950'lere gelindiğinde ise Khaki artık üniversitelere girmişti. 

Sanıyorum 2000'lerden itibaren de arkeolojik kazılara misafir olmaya başladı :)