21 Şubat 2014 Cuma

Bir Güzel Ay


1. ay yazısı biraz gecikmeli olarak geliyor. Pera hayatımıza öyle hızlı girdi ki, gece gündüz kavramı yerle bir oldu.
Pera gelince başladım sanki nefes almaya, yüzüne bakınca huzuru bulmaya..
Meğer ne garip bir sevgiymiş, ne tehlikeli bir aşkmış insanın evladına duyduğu. Herkesi karşısına alırmış insan. Tek bir gözyaşı için ne acılar çekermiş. Tek bir bakışına, tebessümüne içi titrermiş. 
O huzurlu olsun diye elinden geleni yapar, karnı doysun diye süt yapıcı ne varsa, 'nefret etse bile' bayıla bayıla yermiş. 
1 ayı hem gece hem gündüz 2 ay gibi yaşasa da, uykusuzluk canını sıksa da beş dakika bile ayrı kalamazmış mis kokulusundan.
Gak guk sesleri en sevdiği ses oluverir, bir küçük pırt ile havalara uçarmış.

1. ayını kuzeninin dünyaya gelişiyle kutlayan Pera Nil, kucağa alışmanın yanı sıra bir de sürekli kendisiyle konuşulsun istiyor. Tanımadığı sesleri yabancılıyor ve banyo yapmayı çok seviyor.
Formunu sürekli yaptığı kol ve bacak hareketleriyle koruyor :) Spor onun için yaşam biçimi :)
Haa bir de uykuyu hiç sevmiyor :))



7 Şubat 2014 Cuma

22 Gün Önce O Hastanede..


22 gün önce o sabah, Central Hospital'e doğru yürürken, içimdeki o kıpırtının Pera'yı karnımda da olsa görecek olmam diye adlediyorken, aslında hayatımdaki en güzel hediyenin bir kaç saat sonra sağ yanağıma konacak olmasının farkında değildim.

Şu an yanımda uyuyan, yatarken tontik yanaklı, ayakta kaşık suratlı kızıma bakıyorum da, sen ne güzel bir kararsın hayatımda aldığım diye iç geçiriyorum. Kara saçların, değişik mimiklerin, cazgır hallerin, masum bakışların. Ne güzel bir lütufsun sen bana..