27 Aralık 2013 Cuma

Hayatı Planla!


Planlı biri olmak hayatım boyunca bana göre olamadı maalesef. Hayatı planlamak, ona göre yaşamak hep zorlu bir süreç gibi geldi. E tabi bir de panik atak durumu da olunca ay yetişemezsem, ay onu öyle yapamazsam derdine düşmeyeyim diye sanırım hayatı olduğu gibi, kafama estiği an yaşamaya alıştım.
Ama şimdi ailemize yeni bir üye katılıyor. Biraz da o planlayacak sanıyorum yaşantımızı. Hep duyuyorum çocuklu ailelerden, o ne isterse o oluyor diye. Biz de öyle günlere şimdiden alışmaya çalışıyoruz.


Bu şahane Planner ise bize Pera Nil'li günlerde pek yardımcı olacak, pek çok anı biriktirecek gibi görünüyor. Zira hemen plan yapasım var ama Pera ne zaman gelecek onu bile bilmediğimiz için henüz bir adım atıp, dolduramadık kendisini. 

Hayat bazen öyle bir koşturmacaya sokuyor ki bizi, Miya Design'ın bu kişiye özel Life Planner'ları bu gibi durumlarda acil yardım çantası vazifesi görecek gibi bence. Üstelik kendi ajanda/planlayıcınızı istediğiniz gibi tasarlayabiliyorsunuz. Tasarımcıların çalıştığı tasarımlar da ayrı şahanelikte, söylemeden geçemeyeceğim :)


Organize olmanın en kolay yolu Miya Design ile ayrıntılı bilgiye buradan, Facebook sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

"220 sayfadan oluşan hayat planlayıcımızda sevdiklerinizin doğum günü ve yıl dönümlerini not alabileceğiniz, tüm yılın takvimini bir arada bulabileceğiniz, motivasyon sözleri ile enerjinize kavuşacağınız, her ayın aylık planını bir arada hazırlayabileceğiniz, gün gün sabah-öğle-akşam planlarınızı yapabileceğiniz, haftalık hedeflerinizi, bir günde ne kadar spor yapacağınızı yazabileceğiniz bölümler bulunuyor. Hayat düzenleyicinizin eğlenceli sticker ve not sayfaları da var. Ayrıca Miya'nın hayat düzenleyicileri su ve leke tutmaz lamine kapaklı! "



11 Aralık 2013 Çarşamba

Doğum İçin Hastane Çantası

36. haftaya giriş yapmışken, hastane çantasına neler koymuşuz bir göz atalım istedim. Bir çok kişiye sordum, bir çok site araştırdım ve topluca bir liste oluşturdum. Bu liste genel bir liste olup, hastanenin verdikleri göz ardı edilerek ve 'aman ben götüreyim de, lazım olmasa da olur' gibi bir yaklaşımla hazırlanmıştır, baştan uyarayım :)

Bebeğin Çantası;

Hastane Çantasının olmazsa olmazı, hastane çıkışı setleri. Bunları takım olarak almanın dışında kendiniz de gayet süper bir set oluşturabilirsiniz. Biz bir çok şeyi olduğu gibi hastane çıkışını da İdil Baby'den aldık. Bu setin içinde, patikli-patiksiz alt, iç zıbın, dış zıbın, patiksiz tulum, şapka, eldiven, önlük, battaniye ve üst bulunuyor.



9 Aralık 2013 Pazartesi

Örgü Güzeldir!


Örgülere bayılıyorum. Hem el emeği hem birikmiş anılar tablosu. 
Anneme, kayınvalideme sürekli hırka, süveter örmelerini rica ediyorum Pera için. Onlar haricinde, teyzeleri, yengeleri de şahane hırkalar, patikler ördüler ve her biri gözümüzün nuru, dolabımızın mis kokulu parçaları oldular.

25 Kasım 2013 Pazartesi

Bebeğimi Beklerken -II- Muhteşem İlk Yıl


İnsan, minnak bebeğini beklerken bir sürü anı biriktiriyor. Ve yine bebeğini beklerken, onunla ilgili hayaller kuruyor. Kucağına ilk aldığında ne yapar, eve ilk girişi nasıl olur, meme emmeye hemen alışır mı, ilk dişi ne zaman çıkar, ilk ne zaman güler, ilk kez ne zaman emekler, ilk kelimesi ne olur gibi bir sürü soru ve merak içerisinde geçen günlerle mis gibi hayallere dalıyor.


Muhteşem İlk Yıl hatıra albümü, bebeğin ilk yılıyla ilgili eski Türk geleneklerini anlatan ve Osmanlı tarzıyla süslenmiş bir kitap. İçeriği çok geniş ve çok eğlenceli. Eski gelenekleri unutturmadan tatlı bir dille aktarıyor. İçinde diş buğdayı tarifi bile var!
Ayrıntılı olarak buradan inceleyebilirsiniz.
Facebook sayfasına buradan, İnstagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.




22 Kasım 2013 Cuma

Bir Beşik Dönüşümü


Önceki yazımda bahsettiğim "kişiselleştirilmiş beşik", işte bu. İçinin yastıkları falan hazır değil henüz ama yine de asıl konu 'dışı' olduğu için paylaşmak istedim :)

Bu beşik aslında aşağıda orijinalini gördüğünüz beşik ve annemin 'süt kızı'ndan geldi bize. Oğluşu Kuzey, 4-5 ay kullandıktan sonra kaldırmışlar haliyle. Benim bebişi duyduğunda da sağolsun Ceyda abla, istersem alabileceğimi söyledi. Önceleri hiç beşik istememiştim, yatak odamız biraz dar olduğu için ama bunun ölçüleri de uyunca seve seve aldım

20 Kasım 2013 Çarşamba

Bebeğimi Beklerken -I-

33. haftaya merhaba derken Pera Nil'e neler almışız, neler tercih etmişiz onlardan bahsetmeye başlasam gerek dedim. 

Aile büyükleri hep, hamileliğin sonlarını bekleseler de hazırlıklar için, ben minnak kızımızın içimde olduğunu öğrendiğim andan itibaren bi'şeyler alma telaşına düştüm.
Çok erken başladık hazırlıklara, o hep yanımızdaydı, bizimleydi ve çekirdek ailemizin en değerli üyesiydi ne de olsa. Odasını henüz yerleştirmediğimiz için ufak detaylardan bahsedeceğim şimdilik.


Önce babam odasını boyadı minik prensesin. Hazır boyalardan seçemeyince Marshall'ın içinde çoook uçuk grilik olan beyaz rengini yaptırdık. Hatta kodu da 40YY 73/028. 

Mobilyalar da beyaz olacaktı ve aksesuarlarla renklendiririz diye düşündük, iyi ki de öyle yapmışız bence. Çok ferah ve temiz bir görüntü oldu sonuçta. 

Oda tam yerleştiğinde duvarların da fotoğrafı yer alır burada :)

Henüz cinsiyeti belli değildi ve ben morlu, baykuşlu bodylere, tulumlara sarmışken, E-bebek'te gördüğüm Nuna'nın bu mama sandalyesini çok beğenmiştim. Hem özellikleri, hem de kullanım süresinin uzunluğu beni cezbetmişti. Kısa bir düşünme anından sonra, şahane de bir indirim yakalamışken bu fırsatı kaçıramazdım ve hoop sepete attım. Mama sandalyesinin özelliklerini buradan okuyabilirsiniz.

12 Kasım 2013 Salı

Oyuncak Önemli ♥


29 yaşıma girdim, hala oyuncaklarla aram çok iyi. Şimdi bir de minnak bir aşk katılıyor diye aileye, beğendiğim bütün oyuncakları ona alıyor gibi kendime alabilirim :)

Oyuncaklar, bir çocuk için mutluluk şifresi bence. Her çocuğun oyuncağı olmalı, kendini yakın hissettiği, sımsıcak sarılıp, yatabileceği..


Ankara'da geçen sene bir kütüphane kuruldu. Oyuncak Kütüphanesi.
Amacı, her çocuğun gelişimlerinin önemli bir parçası olan oyuncaklarla tanışabilmesi. Maddi durumu kötü olan aileler kütüphaneye üye kaydı yapıyor ve çocuklar ister kütüphaneye gelip oyuncaklarla oynuyor, isterlerse de oyuncakları alıp eve götürüp, oynuyorlar. Sıkıldıkları zaman da oyuncağı başka oyuncaklarla değiştiriyorlar. 

Yapılanlar bunlarla da sınırlı değil. Haftasonları çocuklar ve aileleri kütüphaneye gelerek etkinliklere katılıyorlar.  Ayrıca sosyal sorumluluk projesi kapsamında oyuncağa ihtiyacı olan anaokullarına da ulaşarak, oradaki çocukları da oyuncaklarla buluşturuyorlar. 

Tabii ki tüm bunları yapabilmek için en başta oyuncağa, sonra gönüllülere ve zaman zaman maddi desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Belki çevrenizde çocuklarının fazla oyuncağını ne yapacağını bilemeyen anneler vardır, onlar için doğru adres bu kütüphane.

5 Kasım 2013 Salı

Mini Mini Bir Parti


Geçtiğimiz cumartesi evimizde mini mini bir baby shower partisi gerçekleştirdik. Yakın arkadaşlarımın beni yalnız bırakmadığı o gün fazlaca şımartılmış ve de eğlenmiş olabilirim. Zaten bu günün amacı da o. Anne adayını rahatlatmak, minik sürprizlerle şımartmak, bol kahkaha ile gününü aydınlatmak, doğuma yaklaştığı bu zamanlarda onu mutluluk hormonu ile tıka basa doyurmak. 
Hoş gerçi bizim daha iki ayımız var doğuma ama, bu iki ay yetecek kadar mutluluk hormonuyla doymuş olabilirim. Canım arkadaşlarım, dostlarım sağolsun <3 Her biri iyi ki var!

30 Ekim 2013 Çarşamba

Gebelik Eğitimi / Central Hospital

 

Minik prenses içime konuşlandığı andan itibaren bir doktor arayışı başlamıştı bende. Normal doğum yanlısı (elbette son dk ne olacağını kimse bilemez ama imkanım varsa normal doğum yapmayı çok isterim), sorularımın cevabını verebilecek, hatta ben sormadan yaşayacaklarım hakkında beni bilgilendirecek ve elbetteki konusunda uzman olacak bir doktor aramaya başlamıştım. İsmini çok duyduğum bir doktorda karar kılmış ve kendisiyle tanışmak için Kozyatağı Central Hospital'e gitmiştim ve gidiş o gidiş :) 

9 Ekim 2013 Çarşamba

26 Hafta!


Hayatımdan 26 Hafta geçti ama ne geçme. Ne heyecan, ne mutluluk, ne coşkuyla. 
Önceden ne yapıyormuşuz diyoruz durup, durup. Amaç her zaman var ama bu çok başka bi'şey. Hala bir bebeğimiz olacağı için yaşadığımız mutluluğu kelimelere dökemiyoruz. Hep diyorum, Allah yaşamak isteyen herkese nasip etsin, aratmasın.

7 Ekim 2013 Pazartesi

Neler Dinliyoruz?


Bu konuda, hatta bebekle ilgili bir çok konuda çok bir bilgim yok. Araştırarak, keşfederek, yaşayarak öğreniyorum çoğunlukla. Herkesin kendine göre bir doğrusu olacağı gibi, nasıl hepimiz birer bireysek ve tercihlerimiz varsa, inanıyorum ki miniminnacık bebeklerimizin bile daha o uzun yolculuklarında bile kendilerine özgü tercihleri var. Yeni nesil bir harika dostum! :)
Bu arada konuyla ilgili fikirlerinizi paylaşırsanız çoook memnun olurum ;)

30 Eylül 2013 Pazartesi

Avon'la Kış Makyajı


Kışın makyaj yapmayı hiç sevmiyorum :( Hoş normalde de pek sevmiyorum, çünkü layıkıyla makyaj yapmayı bilmiyorum. E haliyle bu da makyajdan beni uzaklaştırıp, bir göz altı kapatıcı, aydınlatıcı ve allıktan ibaret olan bir makyaj serüveniyle idare ettiriyor. Ne doğru düzgün eyeliner çekmeyi bilirim, ne de gözüme çektiğim kalemler olduğu gibi kalır. Hele kışın! Aman allahım! O soğuktan akan gözler, ellerimi göz çevreme götürmeme neden olur ve hooop akmış gözler, silinmiş kapatıcılarla başbaşa kalırım.

Hele ruj! Sürdüğüm an yemeğe başladığımdan, yıllar önce bıraktım ruj sürmeyi. Gerçi havalar soğuyunca o kuruyan dudakları bir şekilde yumuşatmak gerekecek. E bu durumda Avon'un yeni serisinde yer alan rujların içeriğindeki omega yağı, kutup böğürtleni ve E vitamini ile bu yumuşaklığı yakalamak çok kolay olacak gibi görünüyor. Bu arada Avon, daha belirgin dudaklar için 6 farklı tonda dudak kalemi seçeneği sunuyor! Dudak kalemlerinin formülünde bulunan E Vitamini ve saf renk pigmentleriyse, gerçek renk etkisi veriyor. Belirgin dudak sevenler için ideal!

Bak, parlatıcıları seviyorum! Dudak parlatıcıları olmadan olmaz. Avon dudaklarda ışıltıyı ve ıslak görünümü sevenler için: parlak, ışıltılı ve çok ışıltılı olmak üzere, 16 farklı renk seçeneğiyle aklımızı başımızdan almaya hazır. 

Hiçbir zaman düzgünce sürmeyi beceremediğim farlar için de Avon yeni serisiyle imdadıma yetişiyor. Zahmetsizce mükemmel göz makyajı yapmak isteyen kadınlara 4’lü göz farlarını sunuyor. Farlardaki renklerin üzerinde uygulama sırasını göstermek için rakamlar var. Böylelikle, 1-2-3-4 adımları ile kolayca gölge yapabilmemizi sağlayacak!

Her şeyi geçtim de içimdeki minik kız beni hayli kokoş yaptı. Bu yüzden makyaja daha sıcak bakmaya başladım. İnanmayacaksınız ama gelinliğimde bile asla dantel, taş vs istemeyen ben, lohusa geceliği/pijaması arayışında en dantellisi, en taşlısı olsun diye bakınıyorum. Allahım, içimde bir kokoş yetişiyor kanımca :)


24 Eylül 2013 Salı

Değişim


Değişmek..
Şu sıralar içinde bulunduğum ruh hali. Üstelik bu hali fiziken de destekliyorum. Bir göbek dolusu aşk yaşıyorum 24 haftadır. İçin içine sığmadığı tabirlerin doruk noktasındayım. Hem heyecanlıyım, hem de çok huzurluyum. Aynada veya herhangi bir camda aniden kendimi gördüğümde bi'kaç salise şaşırıyorum önce. Ben diyorum ya, ben.. Kendimi büyütemeyen ben, çocuk ruhumla içimdeki meleği doyurmaya, büyütmeye çalışıyorum. Bu başka bi'şey.. Anlatılanlardan çok farklıymış. 'Anne olunca anlarsın'ın çok ötesinde bi'şeymiş..

12 Eylül 2013 Perşembe

22+1 ♥


Sürpriz!!
Size mi sürpriz, yoksa 'içimde bir melek var' şaşkınlığı yaşayan bana mı sürpriz bilemiyorum tabi. 22 haftadır benimle beslenen, benimle hastalanan, benimle mutlu olup, benimle huzur bulan bir can var içimde, canım kızım, kızımız..

4 Eylül 2013 Çarşamba

Eylül Aniden Gelir



Sabah sekiz aksam beş çalışmıyorum ama maşallah bu saatler arası hep sokaktayım, hep bi'koşturmaca içindeyim.

Yılın en sevdiğim aylarından Eylül gelmiş ve üç günü devirmiş, dördüncü günü yarılamış ama ben farketmedim bile. Öyle ki, her Eylül pek bir romantik olur, pek bir hüzünle karşılarım sonbaharı ama dedim ya farkedemedim bile. Koşturuyorum, araştırıyorum, öğreniyorum. 


Hadi şimdilik ben melekler eşliğinde kahvemi içerken siz de Gökhan Kırdar'dan 'Eylül Aniden Gelir'i dinleyin ;) 


28 Ağustos 2013 Çarşamba

Kardeşim Giysin

 Çocuklar için yapılan her proje, her sosyal sorumluluk beni başka dünyalara götürüyor. Hala iyi bir dünyada olduğumuzu gösteriyor bence. Yıllar önce duymuştum; Hintli bir şair söylemiş, dünyaya gelen her bebek, Tanrı'nın insanlıktan umudunu kesmediğini gösterirmiş. Belki buna dayanarak, belki içgüdüsel, her yeni doğan bebek yaşama ışığı katar bana. Uzaklarda, başka diyarlarda veya yanıbaşımda olmasına gerek yok, o melek dünyaya gözlerini açtığı an ben de iyiliklere, umuda açarım gözümü..

Biraz daha sabırlı olabilirsek, bir sosyal sorumluluk projesi hayata geçireceğim ama öncesinde Soran Anne Çiğdem'in harika projesinden bahsetmek istiyorum.

Kardeşim Giysin, evde bulunan çocuklarımızın, bebeklerimizin artık onlara küçük gelen kıyafetlerini, başka minik yüreklerde görmek üzere onlara yollamak, onların gözlerinde sevinç ışığına neden olmak. 
Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 
Desteklerimizi esirgemeyelim; bir çocuk güler, bir dünya değişir..

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Tarayıcı Modası :)


Los Angeles’ta yaşayan fotoğrafçı Viktorija Pashuta kadınların internet tarayıcıları gibi giyindiğini hayal etmiş ve bu düşüncesini hayata geçirmiş.
Makyaj sanatçıları Tokiko Inoue ile Heiddis Ros ve saç stilistleri Tre Major ile stylist Chalia Young’ın yardımlarıyla yaratılan bu çalışma “What If Girls Were Internet Browsers” adıyla Fashion Affair Magazine’de yayınlanmış.
 Çok eğlenceli görünüyorlar <3
E-ticaret siteleri nasıl olurdu acaba?

14 Ağustos 2013 Çarşamba

İnstagram | Mor


İstanbul Günlüğüm instagramda ayrı hesaba çıktı. Ben de bu sebeple baktım da en çok pembelere, morlara, mavilere öykünmüşüm günlük hayatta.Okuduğum kitap da, yaptığım en son gelin çiçeği de, taktığım bilekliklerim de bu tonlarda. Hatta gittiğim cafedeki süslemeler de.. 

Uğurlu rengimdir mor. Küçüklüğümden beri çok severim. Huzur bulurum mor ve tonlarıyla. İllaki ufak bir detayı mor yapmayı çok severim. Mesela not tutuyorsam, mor kalemle altını çizerim; salonumuz gri ama yastıklarımız mor, en sevdiğim çantam mor gibi..

Renklerle oynamayı, anlamlarını, kattıkları hissiyatları çok seviyor ve önemsiyorum. Ufak bir araştırmayla mor rengin özelliklerini ekliyorum buraya.

30 Temmuz 2013 Salı

Uzanmışım Kumsala

Tatil beni derinden derinden çağırıyor. Çağırıyor da kalkıp, giden var mı? Henüz yok :) Tatile giden yok diye, tatil alışverişini öteleyecek değiliz ama..

Alışverişe mayo ile başlarsak... 
Why So Serious marka bu mayolar, doğayı, yaşamayı, sevmeyi ve eğlenmeyi seven tüm kadınlar için birbirinden farklı seçeneklerle gözlerimizi dolduruyor. Ah o renkler, o desenler.. :) Şimdilik mayo ile yolculuğuna başlayan Why So Serious önümüzdeki sezon için tasarlanan tayt, super stretch elbiseler ve bodysuit gibi yan ürünleriyle bizleri merakta bırakıyor. Mayolara buradan, üstelik de indirimli olarak ulaşabilirsiniz.



Ya bikiniler? Ruh halime göre, istediğim gibi karıştırabildiğim puzzle parçaları ;) Şu ara Penti'de nefis bir indirim söz konusu. Tatil öncesi değerlendirmek lazım ;) 

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Hava Sıcak, Güneş Yakıcı, Ya Cildimiz?


Hava sıcaklığı aldı başını gidiyor. Sıcak bir yandan, ter bir yandan, bunaltıcı güneş bir yandan..
Peki ya cildimiz nasıl bu günlerde?

Cildimizi her şeyden önce bol su içerek nemlendirmeliyiz. Günde en az 8 bardak su işimizi görebilir. Ayrıca karpuz ve salatalık gibi, sulu meyve ve sebzelerle de yine cildimizi nemlendirmeyi desteklemeliyiz.

Cildimizi güneşten korumanın da altını çizmeliyiz. 12 ay boyunca SPF'li kremlerden kullanmalıyız gibi görünüyor. Çünkü yazın kadar olmasa da kışın da güneş ışınları cildimizi etkiliyor ve bunun sonuçlarına katlanmayı pek istemeyiz sanıyorum ;) Yazın etkisini ter ve su (yüzme) ile yitiren kremleri 2-3 saatte bir yenilemeliyiz. Hem bu kremler güneş lekelerinden de cildi olabildiğince korur.

Yazın açık ayakkabı, sandalet ve terlik giyiyoruz çoğunlukla. Bu durumda açıkta kalıp, kuruyan topuklarımıza, pedikür zamanını beklemeden bile ponza taşıyla müdahale edip, nemlendirici krem uygulayabiliriz.

Yazın cilt, olduğundan fazla yağlanır. Yulaf ezmeniz varsa pişirerek, yüzünüze veya vücudunuza uyguladığınızda cildin derinlemesine temizlendiğini ve siyah noktaların da nasıl kaybolduğunu göreceksiniz. Yulaf ezmesini yüzünüzde 10-15 dk bekletmeniz yeterli olacaktır. 

Güneş gözlüğü yazın kullanılması gereken en önemli aksesuarlardan. Gözleri güneşin zararlı ışınlarından koruyor. Ayrıca göz kenarı kırışıklıklarına sebep olan göz kısmasını da güneş gözlüğü takarak önleyebiliriz.

23 Temmuz 2013 Salı

Lohusa Taçları

Lohusa taçları, anne adayları için gerçekten çok önemli bir ayrıntı. Sanırım yaklaşık 5 yıldır lohusa tacı yapıyorum ve bu 5 yılda bu sonucun kesinliğine inandım. Önceden tek bir kırmızı kurdele yetiyorken, şimdi bu aksesuar çeşitlendi ve göz zevkine hitap eder oldu. Çok çılgın taçlar da yaptım bu süre içinde, daha sadelerini de. 

Lohusanın kırmızı kurdele takması, eski bir inanışa dayanıyor aslında. Pek de hoş olmayan bir 'Al Karısı' olayı vardır ki, kırmızının bu durumu kotaracağına inanılır. Bu kırmızı kurdele takma bir gelenektir ve ben de gelenekleri yaşamayı ve yaşatmayı pek severim. Bu yüzden kırmızı-krem bir lohusa tacıyla başladığım bu serüvene, bir sürü model sığdırdım. 

Bir süredir Sopsy üzerinden devam eden ürün sergime, Lohusa taçlarını da ekledim. Buradan lohusa taçlarına ve diğerlerine göz atabilirsiniz.

İletişim için,
bilunsen@gmail.com

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Rehavet


Havalardan mıdır, ramazandan mıdır bilemiyorum ama bir uyuşukluk hali varki bende sormayın. 
Bazen her şeyden vazgeçmiş, bırakıp, gitmiş gibi hissediyorum. Bazen de boş boş oturup, duvarları izlesem iyi gelecek gibi :) Yo yo depresyonda değilim, aksine pek mutluyum ama diyorum ya, 'beni bu havalar mahvetti' ;)

5 Temmuz 2013 Cuma

Radika'da Gümüşlük'ü Yaşamak


Beni tanıyanlar Gümüşlük'ü ne kadar çok sevdiğimi, fırsatım olsa bundan böyle orada yaşayabileceğimi bilir. Oranın havası bile ayrı gelir bana. Sanki el değmemiş gibi, sanki kimse keşfetmemiş gibi, sanki masmavi..

Geçtiğimiz pazar doğum günüm sebebiyle canım kocim, yakın arkadaşlarımızı arayıp, bana Gümüşlük'ü andıran Koşuyolu Radika'da bir kahvaltı yapalım beraber demiş.


Yaşadığım en bi'tatlı doğum günlerimdendi. 30'a bir kala sinyallerini almış olsam da ben hep 21'dim, öyle hissediyordum ya o bana yeter ;) Sevdiklerim de yanımda, hele Ali Efe :) daha ne olsun?

Şimdi size Radika'dan bir kaç kare göstereceğim ve en kısa zamanda gidip, Kabaklı Girit Böreği'nin tadına bakmanızı söyleyeceğim ;)

Radika, Kalfaçeşme Sok. No:30 Koşuyolu / İSTANBUL'da.










 Radika'nın Kadın / Erkek tuvalet ayrım tabloları ;)