3 Haziran 2013 Pazartesi

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine..



Böyle diyor ya Nazım, Davet şiirinde, sonra yıllar önce tam da bugün ölüyor memleketinden çook uzakta.. Yo yo, ölümden bahsetmeyeceğim şimdi, aksine bir uyanıştan, dirilişten bahis açacağım..

Mayıs'ın sonlarında bir avuç 'marjinal, ayyaş, terörist!' ne derseler, Gezi Parkı'nda kesilmeye çalışan ağaçlara sarılıyorlar. Çadırlarını kurup, nöbet tutuyorlar, ağaçlar kesilmesin, yerine AVM yapılmasın diye. Ne var bunda? Ne kadar naif bir eylem öyle değil mi?
Onlara sabaha karşı, üstelik savunmasız insanlara yapılan ne peki? İnsan insana bunu yapar mı diyorum, sonra susuyorum.

Yüzlerce fotoğraf geçiyor önümden.. Aydınlık bir Türkiye için, evlatlarım, yeğenlerim, kardeşlerim için birlik olunduğunu görebilmek çok güzel. 

O yüzlerce fotoğrafta savunmasız direnişçilere yapılan vahşeti paylaşmayacağım burada ama birliğin, birlikte mücadelenin en güzel anlarını paylaşarak #direngeziparkı diyeceğim. Siz yine de buraya bakıp, vehametin farkına varabilirsiniz.

Şarkılar, şiirler söyleyip, kitaplar okuyacak, gaz bombası atanlara çiçek atacağız. Biz Aydınlık Türkiye'nin Aydınlık gençleriyiz ve Atatürk'ün bize güvenini asla boşa çıkarmayız..

Fotoğraf, http://instagram.com/karma_cicek_atolye